Fosseptik Çukuru

Seray Sayar Levent

seray.levent@gmail.com

Her ne kadar mesleğim gereği, derneklerimi, okulumu, hobimi ve haftalık yazdığım yazıları   sanal hesaplarımdan paylaştığım için çok sık internette olduğum izlenimi versem de aslında sanal dünyada çok vakit geçirmem. Zira görevim olan işlere harcadığım zaman yeterince fazla. Mesela TİKTOK hesabım yoktur. Salgın döneminde kulüp öğrencilerim istedi diye, öyle bir hesap açmak zorunda kalmıştım, ancak hesap ne halde haberim bile yok, o dönemde yüklemiş sonra da silmiştim. Ancak yazılarım için sanalda bilgi toplamak benim için çok önemli, zira her hafta konu bulmak, daha doğrusu başıma bir bela açmadan konu bulmak bazen zor.Size şimdi kimin yazdığını bilmediğim güzel bir bilgi paylaşacağım, çok ilgimi çekti, umarım sizler de ilgiyle okursunuz.Yaylalarda, köy yerlerinde altyapı olmadığı için fosseptik çukuru olur. Annem her yaz yaylaya gittiğinde o lağım çukurunu çektirirdi. Belki bu bilgiyi önceden bilseydik,  çektirme zahmetine girmez en temiz şekilde bu yöntemi uygulardık.Yaz bitip, yayladan ya da köyden dönenler tuvalet çukurunun üzerine ciğer asalarmış. Bakın bu ciğer ne işe yarıyormuş.Çukurun içine asılan ciğere bir müddet sonra kurtçuklar düşmeye başlarmış. O kurtçuklar ciğeri yer ve çoğalır, onlar çoğaldıkça ciğer azalırmış. Bir gün kurtçuklar ciğeri tamamen yer bitirirler ve aşağıya düşemeye başlarlarmış. Bu sefer oradaki pislikleri yemeğe başlarlarmış ve bu döngüde kurtçuklar yine çoğalırmış. Ciğer, pisliği yiyen kurtçuklar, yenecek bir şey bulamayınca başlarmış birbirlerini yemeye ve nihayet, onlar da biter ve kuyu tertemiz olurmuş.Anlayacağınız annem gibi, pisliği çektirmeye gerek olmadan tertemiz hale getirilecek doğal bir döngü…Şimdi bunu niye paylaştım? Evet, bazılarımızın bilmediği bir bilgi, bilginin fazlası kimseye zarar getirmez.Peki, bu anlattıklarım size hiç tanıdık geldi mi?Eğitimden tutun, siyasi, ekonomik, menfaat gruplarının çoğaldığı dünya ülkelerinde de yaşanan ve hatta şu anda savaş taarruzuna geçilmesinin nedeni nedir?Çukur doldu… Taştı… Artık yıllar evvel asılan ciğere saldırmaya başladılar. Saldırdıkça çoğaldılar. Ciğeri silip süpürdüler ve nihayet çukura hep birlikte düştüler, doymadılar yediler yediler en sonunda birbirlerini yemeğe başladılar. Sonuçta o çukur temizlenir mi, bilemem. Ancak o güzel ciğerler artık, yorgun, umutsuz ve bitkin…Kurtçukların birbirlerini yemelerini izlemekten başka ellerinden bir şey gelmiyor. Zira kanlı canlı varlığını fark edenler, yine onları tuvalet çukuruna asıp gidecekler ve onlar tükenirken kurtçukların çoğalmasına izin verecekler… Ta ki… Birbirlerini yiyip yok olmalarını bekleyene kadar…İşte….Ülkem de dünya ülkeleri de aynı bu durumda, evvel zaman asılmış ciğer bitti ve kurtçuklar birbirini yemeye başladı… Biz de halk olarak ne o ciğer olmak istiyoruz artık, ne de kurtçukların çoğalmasını. Ancak çaresiz, yorgun ve endişeliyiz… Lakin bir gereçte var ki lağımın temizlenmesi gerek ve bu temizlik her yenilik gibi sancılı gerçekleşecek.Yüzyıllardır bu dünyanın düzeni bu olmuş. Lağım dolar…Ciğer asılır…Kurtçuklar çoğalır ve çukur tertemiz olur…  Yine olan bizim ciğerlere olur…Çünkü o çukur yine pislikle dolacak ve yine kurtçuklar çoğalacak… Medeniyetleri incelediğiniz de bu döngüyü çok rahat görebilirsiniz.Ülkemizde de eğitimde, siyasette, ekonomide, toplum dinamiğinde ciğerlerin artık kurtlandığını ve lağım çukuruna düştüğünü görebilirsiniz.Ancak bu şartlara rağmen biz ciğerler çukura düşmemek ve kurtlanmamak için özellikle eğitim alanında kanımızla canımızla mücadele etmeye, sivil toplum kuruluşları olarak örgütlenmeye ve çocuklarımız için onların da ciğer olmamaları için elimizden geleni bir avuç olsa da yapmaya devam ediyoruz. Evet, eğitim de artık kurtlandı ve o çukurun içinde bizim çukurun temizlenmesini bekleyeceğimiz kadar zamanımız yok ve kurtlanmayı yaşatacağımız evlatlarımızda yok…O yüzden en azından erken çocukluk döneminde doğru adımlar attırmak ve gelecek nesillerimizin de tekrar heba olmaması için biz de örgütlendik. Artık bir derneğimiz var zira mesleği ticaret haneye dönüştüren kurtçuklarla mücadele etmek zorundayız. Diğer haftaya paylaşacağım yazım bunun üzerine olacak Adana Kreş,Gündüz Bakımevleri ve Çocuk Kulüpleri Derneği… Biz kimiz? Ne için mücadele diyoruz? Ve genç ebeveynler evlatlarını nerelere teslim etmemeliler… Diğer yazımda bütün bunların cevabını bulabilirsiniz.Çünkü ciğer yendi, çukura düştü, kurtçuklar artık birbirini yemeğe başladı… Yediler… Yediler… Hala doymadılar. O çukur temizlenirken biz evlatlarımızı korumak zorundayız…Bir ulus evlatlarını koruduğu sürece refaha çıkar…Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!