Güvenli, Bilgili ve Mutlu Çocuklar İçin Birlikteyiz!

Herkese selam olsun…Bir eğitim-öğretim yılını daha tamamladık. Çoğu ailenin pekte mutlu olmadığı tatil döneminin içindeyiz. Eskiden bir şekilde insanların atadan kalan köyü, yaylası olurdu, kadınlar bu derece iş dünyasına karışmadığı için de genellikle ev hanımlığı gibi ulvi bir meslekle uğraşırdı. Hal böyle olunca, iyi hatırlarım mayıs sonu yaylaya taşınır taa eylüle kadar yaylaya giderdik. Bütün kışın durağanlığını mis gibi yaylanın özgürlüğünde giderir, dingin bir halde okullarımıza dönerdik.Şimdiyse ne köy kaldı, ne yayla ve tek kişinin çalışması şurada dursun evin bütün fertlerinin de çalışmasına rağmen, geçinemediğimiz bir zamanın içindeyiz.Öyle olunca da ailelere bu tatiller ciddi bir sorun haline gelmeye başladı.İhtiyaçtan icatlar doğarmış. İlk bu ihtiyacı fark eden  devlet, kendi bünyesinde 85-86 yıllarında küçük çocukların çalışan aileleri için anaokulları açmaya başladığında, sadece çalışan ailelerin çocuklarını yerleştirebileceği sayıları kısıtlıda olsa kurumlar açmaya başlarken, 878-88’lere gelindiğinde özel kreş, gündüz bakımevi, anasınıfı, anaokulu, yuva, çocuk evi gibi isimlerle Aile Sosyal Hizmetlerden bu kurumlar açılmaya başlandı. Elbette ki o dönemlerde amaç sadece çocukların bakıldığı, korunduğu yerler olarak düşünülen bu kurumlar, zamanla ve biliminde araştırma geliştirme sonucunda eğitim verilmesi gereken yerler olarak şekillenmesi gerektiği anlaşıldı. Zira araştırmalar erken çocukluk döneminin ne kadar önemli olduğunu kanıtlamıştı.Gel zaman git zaman artık çalışmayan kadın oranı oldukça azaldığı için doğal olarak bu sektör de çoğaldı ve MEB de kurum açmak için izin yetkisine sahip oldu.Böylelikle Türkiye’de Aile Sosyal Hizmetler ve MEB bu konuda yetkili iki kurum oldu.Elbette ki kurumların çoğalması ve bakanlıkların farklı izinler vererek açılışlar yapması özellikle aileler için karmaşaya neden olurken, iyi niyetli olmayan kurumlar yetkisiz işler yapmaya başladılar. Peki, neydi bu önemli fark ve çocuklar için ne derece zararlı olabilirdi? Zira hepsi aynı işi yapmıyor muydu?Biliyor musunuz? Bu sorun hep vardı. Benim açıldığım 93-94 döneminde de şimdi de kargaşa aynı şekilde devam ediyor. Evet, görünüşte aynı işe hizmet ettiğimiz varsayılsa da maalesef değil. Bu yüzden yine 95’de dernek kurmuş ancak 2000 yılında neden bilmiyorum, zira çok gençtim kurduğumuz derneği kapatmıştık.Peki, bu kurumların bakanlıklardan ayrı açılmasının ve farkının nedeni nedir?Öncelikle Osmanlı döneminden bu yana var olan Aile Sosyal Hizmetler çeşitli isim değişikliğine uğramış olsa da amacı; ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına barınma, eğitim imkânı sunma adına kurulmuş bir kuruluştu. Anlayacağınız çocuk konusunda oldukça deneyimli ve eskiye dayanan bir tecrübeye sahiptir. Zira eğitim küçük yaşta başlar, ancak öğretim daha büyük yaşlarda devam eder.Aile Sosyal ve Hizmetler Bakanlığından açılan kurumlarda öncelikle, imar-iskân izni zorunluluğu varken, deprem dayanıklılık belgesi de istenir. Projeler, ilgili bakanlıklardan izinler derken, bir kurumun açılışı takriben 4-5 ay sürer. Çünkü çocuklara hizmet verecek olan bir mekânın değişimi, dizaynı öyle kolay olmuyor. Her metrekaresi ölçülüp verilecek kapasite ona göre belirleniyor.Ve en önemlisi ailelerin kreş, anaokulu, yuva, gündüz bakımevi, etüt, çocuk kulübü dedikleri kavramlar aslında yetki ve eğitim, bakım anlamında birbirinden çok farklıdır.Kreş; 0-25 aylık çocuk alır ve Aile Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ile açılır. Kreşi olan bir kurumda emekleme, uyku, alt açma gibi bölümler zorunluyken, profesyonel personel istihdam etme zorunluluğu vardır. Hepsi meslek mensubu olmak zorundadır ve hemşire bulundurma zorunluluğu vardır.Gündüz Bakımevi: Bu isim hoşuma gitmese de yıllar önce bakanlık olarak tanımlanmış ancak içine artık eğitimin, sosyal-psikolojik gelişimin de girdiği bir isimdir ve 25-72 ay çocukların eğitim-bakım-sağlık hizmeti gördüğü yerlerdir. Burada sosyal-psikolojik gelişimleri takip edilirken yaş grubuna göre MEB müfredatı uygulanır ve her sınıfa iki tane meslek mensubunun istihdam edilmesi zorunludur ve sınıflara oldukça az sayıda kapasite verilir.  Çocuk Kulübü: Sadece Aile Sosyal Hizmetler Müdürlüğü onayı ile açılan kurumlardır. Bu kurumlara sizler etüt merkezi dersiniz ki aslında arada dağlar kadar fark vardır.7-14 yaş aralığının okul sonrası ders yaptıkları, sosyal-duygusal alanda geliştikleri ve branş dersleriyle de gelişimlerinin desteklendiği yerlerdir. Öğrenci okula gider, eve gelir gibi bu kurumlara gelir ve gelişimsel, eğitimsel bütün ihtiyaçları karşılanarak evine gönderilir.Bütün bu yazdığım tanımlanmış kurumlarda, mutlaka meslek mensubu diplomalı sorumlu müdürler bulunmak zorundadır. Ve Yılda 2 kez denetim,2 kez de denetim sonucunu takip etme adına 4 kez Aile Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nden uzmanlar gelir ve denetimlerini yaparlar. Ayrıca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden de eğitim, planı e-okul gibi resmi evraklar denetlenirken, İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden olmak üzere sık sık denetimden geçen kurumlardır. Kapımızda 3×3 Bakanlığın logosu olan tabelalar standart olmak zorundadır ve rengimiz de beyaz kırmızıdır.  Gelelim MEB bağlı kurumlara…Onlar Milli Eğitim Müdürlüğü onayı ile açılan şekil itibarıyla bize benzeyen, Aile Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nden daha kolay açılışı verilen kurumlardır.Onları sadece İlçe Milli Eğitim denetler ve diğer önceden yazdığım kurumlar. Sınıf sayıları daha kalabalık ve tek öğretmenle çalışma imkânları vardır. Yine sorumlu müdür bulundurma zorunluluğu olan kurumlardır. Ancak en önemlisi, işte bu derneği tekrar hayata geçirme ihtiyacını doğuran en önemli nokta…Onlar sadece 36 aydan -72 aya kadar çocuk alabilir ve 7-14 yaş çocuğu almaları,36 aydan küçük çocuk almaları yasaktır ve sakıncalıdır.Nedenine gelince? Çünkü fiziki şartları da personelleri de buna müsait değillerdir. O yüzden sınıfları daha kalabalık ve o yüzden tek öğretmenle eğitim yapma olanakları vardır. O yüzden de özel kreş gündüz bakımevi ve çocuk kulüplerinden ücretleri daha düşüktür. Zira 2,3 yaş çocukları kalabalık sınıfta tek öğretmenle bırakın eğitimi, sağlıklı bir gün bile geçiremez. Ayrıca bu çocuklar resmi kayıt altına da alınamadığı için çocuğunuzun başına gelebilecek her hangi bir sıkıntıda kimseye hesap soramazsınız, gayri resmi iş yapan kimse kılıfına uydurmadan işini yapamaz, lütfen bunu unutmayın.Gelelim Özel Kreş, Gündüz Bakımevi ve Çocuk Kulüpleri Derneği’ne….İşte en büyük sorun olan bu kargaşayı önleyebilmek, ailelere sesimizi duyurabilmek ve daha fazla çocuğumuzun ve ailelerin mağdur olmasını izlememek için derneğimizi kurduk…Adana ilinde 44 tane bizim bakanlığımıza bağlı kurumlar var ve bir çatı altında toplanarak hem mesleğimize saygımızı, hem de çocuklarımızın daha fazla heder olmasını önleme adına bunu göstermek istedik. Çünkü bizim bakanlığımıza bağlı bütün kurumlar özeldir, tektir ve sıkı denetim altındadır.    Neden Bu Dernek Kuruldu?Çünkü biz biliyoruz ki: Bir toplumun geleceği, o toplumun çocuklarına verdiği değerle ölçülür.Eğitim yalnızca bilgi vermek değil, aynı zamanda karakter inşa etmektir.Çocuklar sadece korunmaya değil, desteklenmeye de ihtiyaç duyar.Bizim derneğimiz, kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulübü faaliyetleriyle yalnızca çocuklara değil; ailelere, çalışanlara ve topluma bir bütün olarak dokunmayı hedeflemektedir.Amacımız net:

 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı tüm kreşlerin, gündüz bakımevlerinin ve çocuk kulüplerinin disiplinli, planlı, örnek, modern, çağdaş ve sevgi temelli kurumlara dönüşmesini sağlamak.

 Çocukların fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimlerini destekleyecek nitelikli eğitim ortamları oluşturmak.

 Aileleri sürecin bir parçası haline getirerek, güçlü ve sağlıklı bireyler yetiştirmek.

 Bakanlık ilkeleriyle tam uyumlu ama sadece “uygulayan” değil, örnek olan modeller geliştirmek.Kalite Tesadüf Değildir: Bizde Her Şeyin Bir Nedeni VardırKuruluşlarımız da , eğitimde rastlantısallığa değil; plana, programa ve bilime dayanır.Eğitimcilerimiz, alanında uzman ve çocuk gelişimi konusunda donanımlıdır.Mekânlarımız, güvenlik standartlarına ve çocuk psikolojisine uygun şekilde dizayn edilmiştir.Programlarımız, çocuğun yaşına, gelişimine ve bireyselliğine göre şekillenir.Aile Katılımı, sadece bilgi vermekle sınırlı kalmaz; rehberlik, eğitim ve iş birliğini içerir.Çocuklarımız burada sadece büyümez; öğrenir, gelişir ve mutlu olur.Son Söz: Biraz yine uzun bir yazı oldu farkındayım, ancak Milli Eğitim Müdürlüğü’nden açılan kurumların aileleri uyarmaması sonucu, bize gelen dönütler pek olumlu olmuyor ve biz bozulan makinayı tekrar onarmayla uğraşmaktan yorulduk.Şimdi neden böyle bir bilgiyi paylaştığıma gelince;  şu an da aileler yeni sezon ve yaz için kurum arayışına girmiş durumda ve bakanlıkların farkları arasında ki bilgiyi bilemedikleri için, bizleri ücretlerle kıyaslama yolunu seçiyorlar. (Ben bu işi “biri şeftali iken diğeri nektar diye” satılan meyveye benzetirim. Bu meyveler aynı temelli olsa da biri tüylü diğeri tüysüz.) Zira, yoksa bana gelip 2 yaşında çocuğunuz için “hocam ne çok kreş varmış, başımız döndü” serzenişini yapmazsınız. Önce hangi bakanlığa bağlı olduğunu lütfen araştırın. Seyhan ilçesinde onu geçmeyecek sayıdayız, aklınızda bulunsun. O yüzden sadece Aile Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne bağlı derneği kurduk ki artık herkes iş tanımını bilsin ve daha fazla çocuklar zarar görmesin.Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!