Bizi bizden aldılar ve biz buna izin verdik… Yozlaşmaya ve yobazlaşmaya zemin hazırladılar hepimiz dünden gönüllü olduk…Ahmak, Anlayışı kıt, sosyal-duygusal yetilerini yitirmiş, manevi değerleri sıfırlanmış, etik değerleri sadece ders notlarında gören nesiller yetiştirmemizi istediler biz her şeye razı geldik…Oğlumuzu kızımızı pamuklara sardık sarmaladık, onlar dünyaya getirdikleri çocuklarına tahammülsüz ebeveynler oldu…Çünkü daha kendilerini hayata hazırlamamış ebeveyn, dünyaya getirdiği çocuğu yük olarak gördü…Evet, yük…Çocuğumuz için her şeyi yaptığımıza inandık. Ona sınır koymamanın özgüven olduğunu, edepsizliklerini “kişiliği güçlü” diye yorumladık, aslında hiçbiri olmadığını acı bir şekilde öğrendik de çocuğumuzu yük olarak gördüğümüzün bile farkına varmadık.Kimden mi, bahsediyorum? Elbette ki benim gibi 70 sonrası doğanlardan ve bizim büyüttüğümüz çocuklar, şimdi en ufak huzursuzlukta konfor alanlarından çıkmak zorunda kaldıkların da acımadan herhangi bir canlıya zarar verecek duruma geldiler. Elbette ki suç hepimizin, onları öyle pamuklarda sardık ki kriz yönetimini de stres kontrolünü de öğretemedik. Ne istedilerse verdik, zira biziler imkânsızlıklar içinde büyümüştük ve onlara bu fırsatları vererek iyi ebeveyn olduğumuzu sandık. Siyasi görüşlerinin olmaması için elimizden geleni yaptık ki başları belaya girmesin diye, yanlışları görsek de onların görmemesi için çabaladık.Karaktersiz, kişiliksiz, umarsız ve hatta sapkınlığı normalleştiren nesiller yetiştirdik. Oğlan eşini tartakladı, aşağıladı sırtını sıvazladık, parasız kaldı el altından cebini doldurduk. Kız güle oynaya hoplaya zıplaya evlendi, sonra da “hayata aynı gözle bakmıyorum” söylemleri ile ayrılmasına sessizce tanıklık ettik. Bir diyemedik “oğlum kadına el kalkar mı, uçkuruna sahip ol, kazancına göre yaşa, akıllı ol” bir diyemedik ki “kızım yıllarca çıktın, yapma etme desek de güle oynaya evlendin, şimdi mi uyuşmadığınızı fark ettin”Diyemedik… Beceremedik… Onlar istedi biz verdik, hayatların da hiç sıkıntı yaşatmadık. Peki, iyi mi oldu?“Hayır” dendiğinde öldüler, öldürdüler… Yolda kedi, köpek gördü tekmeledi, zira dünya ona aitti ve her şeyi yapma özgürlükleri vardı. İyi de şimdi ne olmuştu ki suçlu muamelesi görüyorlardı? Hâlbuki çocukluluklarında ve gençliklerinde yedikleri önünde yemedikleri arkalarındaydı. “Okumuyorum, çalışmıyorum” dediğinde, cebine parasını ve hatta içkisini sigarasını alan onlar değil miydi? Ne güzel hatta anneyle sigara tüttürüp, babayla kadeh tokuşturmamışlar mıydı? Kız arkadaşı, erkek arkadaşı anasına babasına ağzını gere gere “sevgilimle şöyle yaptım, böyle yaptım” diye anlatmıyorlar mıydı? O vakit hiç biri de “evladım kız çocuğudur, kanına girme, geleceğiyle oynama” dememişti. Hatta bir kere bile kızına “çok gezen tavukayağında pislikle gelir” bile diyen nasihat eden olmamıştı.Ne tuhaf değil mi? Kendimizi modern ebeveyn sandık, örfü âdeti, vicdanı, merhameti, sorumlulukları bile biz üstümüze aldık, onlar yerine ceza çekmeye razı geldik. Sayın anneler babalar, şimdi neden dövünüyoruz? Onlara bencil olmayı, kontrolsüz egoları için zarar vermeyi, her koşulda sırtlarının sıvazlanacağını öğreten bizler değil miydik?Şimdi de her gün bir kadın ya dövülüyor ya da öldürülüyor çünkü onlara hiç duymadıkları bir “hayır” ile tepki verdikleri için…İlk başta çocuklarımızı yük gördük dememin nedeni tam budur… Yük görmemiş olsaydık kolay yolu seçip her isteklerini yapmak yerine, zor olanı… “Hayır” diyerek insan olmaları için mücadele verirdik…Bu Pazar “Anneler Günü” özellikle anne olabilmek bir çocuğu dünyaya getirmekten daha büyük bir sorumluluk ve emek gerektirir.Annedir çocuğunu insani değerlerle yetiştiren, onu hayata hazırlayan vicdanı, merhameti, sosyal olaylara vereceği tepkiyi belirleyen ve vatana millete hayırlı evlatlar olmasını sağlayan annedir… Baba her ne kadar modern dünya da aile birliğinde eşit görünse de çocuk yetiştirmedeki rolü anne kadar etkili değildir.Son Söz : Bizler arafta büyümüş çocuklar… 68 kuşağının gölgesinde büyüyen, Turgut Özal’ın tepeden indirdiği farklı Türkiye ile olgunlaşmaya çalışan çocuklar… Hatalarla büyüttüğümüz çocukların ıstırabını çekerken, herkesi hayretlere içinde bırakan torunlarımız…Yaptığımız hatalara isyan eden yavrularımız… Şimdi onlar annesiz, anneler evlatsız…Yanlış kişileri cezalandırmaya devam ettiğimiz bir günü daha kutlamanın burukluğu ile… O yüzden evladını doğru düzgün yetiştiren, hayırlı evlatlar olmaları için çabalayan bütün doğurmuş, doğurmamış kadınların Anneler Günü kutlu olsun!