!Tıpkı genel vücut sağlığının korunmasında önerildiği gibi ağız ve diş sağlığının korunmasında da günlük belli rutinleri alışkanlık haline getirmek gerekir. Diş Hekimi Murat İnce, diş sağlığını olumsuz etkileyecek durumlarla ilgili önemli ipuçları verdi.Diş bakımı, yalnızca diş fırçalamaktan ibaret bir süreç değildir. Ağız hijyeninin devamlılığı sağlamak adına, diğer birçok faktöre de önem verilmelidir. Dişleri düzenli ve doğru şekilde fırçalamanın yanı sıra diş hekimi ziyaretlerini atlamamak, diş ipi kullanmak, dengeli beslenmek ve bazı yiyecek ve içeceklerin tüketiminden kaçınmak, sistemik hastalıkları kontrol altında tutmak, diş sıkma veya gıcırdatma gibi sorunları göz ardı etmeden tedavi sürecinin başlatılmasını sağlamak bunlardan birkaçıdır.
Diş İpi Kullanmamak
Çoğu insan diş temizliği yalnızca sabah ve akşam yaptıkları fırçalama ile tamamlasa da bu alışkanlık ne yazık ki yeterli değildir. Ağız ve diş bakımının tam anlamıyla yapılabilmesi için biraz daha özenli davranmak gerekmekte ve bunun için de günde en az 1 kez diş ipi kullanımı tavsiye edilmektedir. Diş ipi, özellikle fırçanın ulaşamadığı diş aralarını temizler ve buradaki olası bakteri, diş taşı ve plak oluşumunun önüne geçer. Buna göre diş ipinin, etkili bir diş temizliğinin ayrılmaz bir parçası olduğu söylemek mümkündür.
Sağlıksız BeslenmeBeslenme, açlığı bastırmanın çok daha fazlasıdır. Yemek tercihleri, ağız ve diş sağlığını da doğrudan etkiler. Diş Hekimi Murat İnce, özellikle aşırı şekerli ve asitli gıdaların ve dişe yapışma özelliği bulunan yiyecek ve atıştırmalıkların uzun vadede diş sağlığını fazlasıyla bozduğunun altını çizmiştir: “Bu gibi besinlerin tüketilmesinin ardından mümkünse dişler yeniden fırçalanmalı veya en azından ağız, temiz su ile çalkalanmalıdır. Çok şekerli yiyeceklerin ardından ise mutlaka peynir gibi çürük önleyici besinler tüketilmelidir. Sigara ise diş sağlığının birincil düşmanıdır.” Özellikle fast food alışkanlıklarının artmasıyla, besini düşük gıdalar herkesçe tüketilmeye başlanmıştır. Bu da ağız içi bakterilerin artmasında ve çürümelerin çoğalmasında rol oynamaktadır. Başta kalsiyum olmak üzere birçok vitamin ve mineralden yoksun olan bu gıdaların fazlasıyla tercih edilmesi, diş eti hastalıklarının oluşumuna da zemin hazırlar.
Asitli Gıdalar ve İçeceklerÖzellikle yaz aylarında popülerliği artan asitli içecekler, serinlemenin bir şekli olarak görülebilir. Ancak bu tercih, diş minelerindeki erozyon oluşumunun da ana sebeplerindendir. Zamanla diş minesini aşındıran asit hem çürük oluşumuna karşı dişlerin savunmasız hale gelmesine neden olur hem de diş hassasiyetine yol açar. Bununla birlikte asitli içeceklerin içerisinde bulunan yoğun şeker de çürük ve plak oluşumu riski artıran diğer faktörlerdir. Asitli içeceklerle oluşan bir diğer problem ise dişlerdeki renk değişimidir. Bu, kimine göre sadece estetik açıdan bir sorun olsa da aslında ciddi bir aşınmanın belirtisidir. Diş minesinin aşınmasıyla birlikte dentin tabakası açığa çıkar ve buna bağlı hassasiyet oluşumu da artar. Yetersiz Diş FırçalamakÖnerilen diş fırçalama rutini, hemen herkes tarafından bilindiği gibi günde 2 kezdir. Fırçalama için kişiye en uygun özellikteki, etkili bir macunun seçilmesi ve bununla birlikte her 3-4 ayda bir diş fırçasının yenilenmesi tavsiye edilir. Her şeyden önce fırça seçiminde hata yapılmamalı ve uzman diş hekiminin de önerisi ile diş etlerine en uygun sertlikte olanlar tercih edilmelidir.Bununla birlikte kişilerin fırçalama esnasında diş ve dişetine aşırı baskı yapmaktan kaçınmaları da gerekir. Bu süreçte aynı bölgeye odaklanılmamalı, dairesel hareketlerle ağız içerisindeki tüm alanlar temizlenmelidir. Fırçalama işlemini aceleye getirmek, etkili bir sonuç vermez. Sabırlı olunmalı ve bunun bir bakım olduğunu unutmadan fırçalamaya en az 2 dakika boyunca devam edilmelidir.
Dişleri Çok Sert FırçalamakFırçalama esnasında dişlere çok bastırmak veya fırçalamayı çok hızlı yapmak, dişlerin hırpalanması yol açar. Yani bu durum, genel kanının aksine daha temiz dişler anlamına gelmemektedir. Örneği çoğu kişi için orta sertlikteki bir fırça ideal sayılsa da yumuşak fırça kullanması gereken kişi sayısı da bir hayli fazladır.Fırçalama sırasında yapılan aşırı baskı ve sert hareketler sonucunda diş yüzeyinde aşınmalar meydana gelmekte ve bu da çürük oluşumu ihtimalini artırmaktadır. Söz konusu tarzda yanlış bir fırçalama ile zarar gören diş minesinin altındaki dentin tabakası da zamanla yüzeye çıkar. Aslında daha beyaz bir görüntü için hızlı ve sert bir fırçalama yapan bu grup kişilerde, dentin tabakası nedeniyle daha sarı renkte bir diş görüntüsü oluşur. Ayrıca, günde 3 defadan fazla fırçalama yapılması fayda sağlamak yerine problem yaratacaktır. Bu sıklık, diş etinin ve yüzeyin zarar görmesine neden olabilir.Şişe Kapağını Dişlerle AçmakSert cisimleri ısırarak bölmek veya kuruyemiş kabuklarını dişlerle kırmaya çalışmak herkesin başvurduğu ‘pratik’ bir yöntemdir. Bu hatalardan bir diğeri de şişe kapağını dişlerle açmaya çalışmaktır. Ancak bunların sonucunda çatlamış ve kırılmış dişlerle diş hekimine başvuran hastaların sayısı bir hayli fazladır. Dişlerin maruz kaldığı bu travmalar diş minesinin aşınmasına, çatlaklara ve hatta dişlerin kırılmasına sebep olur. Kırılan dişlerle birlikte sinir uçları açığa çıkmakta ve bu da yoğun bir ağrı ve hassasiyete yol açmaktadır. Dahası, bu grup hastalarda diş kayıplarına da büyük oranda rastlanır.Diş etlerinin kesilmesine, kanmasına ve buna bağlı enfeksiyon riskinin artmasına neden olan bu gibi eylemlerden kesinlikle kaçınılmalıdır.
Rutin Diş Hekimi Kontrollerine Gelmemekİnsanlar genellikle zorunlu olmadıkça dişçi koltuğuna oturmayı pek sevmez. Böyle bir rutin, ancak tanısı konulan bir hastalık sonucunda hayata geçirilir. Halbuki genel vücut sağlığında olduğu gibi diş sağlığında da erken teşhisin önemi büyüktür. Belirti veren herhangi bir rahatsızlık olmasa bile diş taşlarının düzenli temizletilmesi, özellikle diş eti hastalığı riski bulunan kişilerin ihmal etmemesi gereken dental bir prosedürdür.
Diş Hekimi Murat İnce, birçok kişinin dişleriyle ilgili sorunlarını göz ardı ettiğini veya ötelediğini de belirtmektedir. Ufak bir kanama, diş etindeki minik bir şişlik, diş eti kaşıntısı veya sızlaması, kızarıklık ve benzeri birçok semptom aslında altta yatan önemli bir sorunun habercisi olabilir. Bunlar, erken dönemde ancak düzenli kontroller sayesinde fark edilir ve ilerlemeden tedavi edilebilir.
—
Saygılarımla,