Ne zaman
üretirsin?
Zorluklar
kapına dayandı mı zekanı devreye sokar, ne yaparım diye beynini zorlarsın.
Rahatlık veya zenginlik bazen en çok zararı verir insana.
Hani
duymuşsunuzdur, “Şimdiki aklım olsa Geçmişteki hataları yapmam”.
O yapılan
hatalar aslında sağlıklı düşünememedir.
Şöyle bir 50
yıl ötesine gidelim zaman tünelinde. Hatırlayın köylü o dönemde kara saban ve
atla tarlasını sürüp üretim peşinde idi.
Gerçi o
dönem Tarımın ne kadar değerli olduğu o yıllardaki hükümetler çok değer verirdi
üretene. Hani şu sloganları unutmayın.
“Toprak
işleyenin, su kullananın”, Sözü Köylü üzerine kurulmuş ve siyasi partiler
slogan olarak seçim meydanlarında kullanırlardı.
O dönemlerde
“köylü şehirlinin efendisi” sözü çok kullanılmıştır. Köylü yaşadığı köyde fakir
olan insanlara her sene hasat zamanı bir çuval buğday vererek onun un
yapılmasını sağlar yardımlaşma bir imece şeklinde karşımıza çıkardı. Ekmek
şimdiki fırın ekmeği değil yufka ekmeği yapmaya kalkan oldu mu evracını alan
koşardı yardıma. Evlerin önünde hevkere dediğimiz alanda köylü domatesini,
salatalığını ve patlıcanını yetiştirir bir şekilde kendi yiyeceğini de
sağlardı.
Geçen gün
köyümü ziyarete gittiğimde köy içinde satış yapmaya kalkan sebzeci gördüğümde!
için nasıl burkuldu anlatmaya sözler yetmez.
Dedim ki,
Sizin
hevkereleriniz var neden üretmekten vaz geçtiniz? Kolaya alıştı gençler! cevabı
bir kez daha irkilmeme neden oldu. Peki, Ülke nasıl üretecek ve kalkınacak?
dediğimde, zaten her şey artık dışarıdan geliyor, neden üretelim dediler. Girdililer
çok pahalı ürettiğimizin artık sermayesi bile çıkmıyor! dediklerinde, ülke ne
olacak dedim?…
Kimsenin
umurunda değil ülkenin geleceği! Sanırım dış ülkelerin istediği de buydu,
üretmeyen Toplumlar iyi bir pazardır egemenler için.
Sonrası daha
garip,
Daha önce
kazandıkları paralarla köyde herkes evinin önüne gıcır bir araba çekmiş. Şimdi
o arabanın hükümetin ikinci kez MTV İsterim dediğinde onu nasıl öderim diye
kara, kara düşünmeye başlamış. Aslında her şey Tembelleşen köylü ile başladı.
Şunu da unutmayalım, Hükümetin sırf oylar bana gelsin düşüncesi ile başlayan
Köylerin mahalleye çevrilmesi bu ülkenin temeline asıl konulan bir dinamitti.
Köylü zamanında kazandı evlerinin önüne gıcır, gıcır arabalar çektiler korkum o
ki, hepsi yeniden satıp nasıl yaşayacağız sorusunun cevabını arayacak duruma
gelmiş. Allah sonunu hayır etsin 21. Yüzyılda tekrar kara sabana dönersek hiç
şaşırmam. O niye? Arabayı bırakın köylünün her şeyi olan traktörlerinde
satarlarsa şaşmam.