Hoşgeldiniz  
ads

Yakın Gelecekteki Tehlike: Küresel Isınma hakkında 5 Soru 5 Cevap

admin | 17 Mart 2021 | Alt Manşet, Genel, Gündem, Manşet, Son Dakika, Sürmanşet, Tüm Manşetler, Yerel Haberler A- A+


Not: Görselleri yüksek çözünürlüklü olarak indirmek için üstüne tıklayın.

Son yıllarda hava sıcaklıklarında yaşanan değişiklikler, buzulların erimesi, fırtınaların artması, kuraklık ve çölleşmenin artışı gibi gelişmeler, küresel ısınmanın getirdiği sonuçlar olarak gündemde yer buluyor. Zamanla daha da ciddi bir hal almaya başlayan küresel ısınma, gün geçtikçe Dünya’yı ve insan yaşamını derinden etkiliyor. Küresel ısınmayla mücadele edebilmek için ise bu kritik konu hakkında bilgi sahibi olmak öncelikli önem taşıyor. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle Generali Sigorta, yakın geleceğin en önemli tehlikeleri arasında gösterilen küresel ısınma ile ilgili merak edilen 5 soruya yanıt sundu.

Nedir bu küresel ısınma?

Isıyı tutan gazların atmosferde artması sonucunda dünya üzerinde yıl boyunca deniz, kara ve havada ölçülen sıcaklıkta görülen artış, “Küresel Isınma” olarak adlandırılıyor. Atmosferde giderek artan bu gazlar, ozon tabakasını incelterek Güneş’ten gelen ışınların geri yansımasına engel olur ve böylelikle Dünya ısıyı daha fazla emer. Atmosferde de fazlasıyla bulunan sera gazları sayesinde daha uzun süre tutunan bu ısı, Dünya’nın sıcaklığını arttırır. Artan sıcaklık sonucunda Dünya üzerinde iklim değişiklikleri meydana gelir.

Küresel ısınma neden olur?

Küresel ısınmanın başlıca sebebi atmosferdeki sera gazlarının artmasıdır. Fosil yakıtların yakılması, kömür ve petrol kullanımı, bu kullanımlar sonucunda ortaya çıkan karbokdioksit gazı küresel ısınmaya sebep olan gazlardan biridir. Karbondioksiti bitkiler kullanarak atmosfere oksijen salgılarlar. Ancak son çeyrek yüzyılda ormanların tahrip edilmesi ve karbondioksiti kullanacak bitkilerin azalmasıyla birlikte, atmosferde daha fazla karbondioksit birikimi söz konusudur.

Küresel ısınmanın sonuçları nedir? Önlem alınmazsa ne olur?

Küresel ısınma, hafife alınmayacak ve aslında bir an önce önlemler alınması gerektiren sorunları beraberinde getiriyor. Kutuplardaki buzullar gün geçtikçe eriyor ve erime bu hızla devam eder ve önüne geçilemezse, deniz suyu seviyesinin de hızla yükseleceği ve kıyı kesimlerde yer alan bölgelerin sular altında kalacağı öngörülüyor. Küresel ısınmayla birlikte kasırga, sel gibi doğa olayları da şiddetlerini her geçen yıl artırıyor. Mevsimlerde yaşanan değişiklikler ise her yıl kendini daha fazla gösteriyor. Bu durum yalnızca insanları değil doğanın diğer unsurlarını da etkiliyor. Örneğin hayvanların göç dönemleri de değişiyor. Bu değişimlere adapte olamayan hayvanların nesillerinin zamanla yok olacağı ise olası senaryolar arasında yer alıyor. Bir türün neslinin tükenmesi demek, doğal işleyişin aksaması, zincirin kopması anlamına geliyor.

Küresel ısınmayı durdurabilmek için neler yapabiliriz?

Öncelikle küresel ısınma konusunda bilinçlenmek ve bu bilinci tüm insanlara aktarmak önem taşıyor. Çünkü bilinçlenen her birey küresel ısınmanın önüne geçebilmek için çaba gösterecek ve bu bilincin yayılmasını katkı sağlayacaktır. Küresel ısınmanın önüne geçebilmek için küresel ısınmanın başlıca nedeni olan sera gazı kullanımını azaltmak gerekiyor. Bunun için günlük hayatta uygulanabilecek ufak tefek değişikliklerin dahi işe yarayacağı konunun uzmanları tarafından dile getiriliyor. Örneğin kurşunsuz benzin tüketen araçların tercih edilmesi, doğal kaynakların daha tasarruflu kullanılması, geri dönüştürülebilecek atıkların ayrıştırılması gibi minik adımlar dahi küresel ısınmanın önüne geçebilecek önlemler arasında sıralanıyor.

Küresel ısınma için alınan önlemler neler?

Küresel ısınma için atılan en önemli adım Kyoto Protokolü. Bu protokol, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusundaki mücadeleyi sağlamak için oluşturulan uluslararası tek protokol olarak dikkat çekiyor. Protokolü imzalayan ülkeler, karbondioksit ve sera etkisine sebep olan gazların salınımını azaltmaya veya bunu yapamıyorlarsa karbon ticareti yoluyla haklarını arttırmaya söz vermiş durumdalar. 1997’de imzalanan ve 2005’te yürürlüğe giren protokol, ülkelerin atmosfere saldıkları gaz miktarını 1990 yılındaki düzeylere düşürmelerini gerekli kılıyor.

769 Kez Görüntülendi.
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

© 2017 Gerçek Adana Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.