MEB, Deniz Feneri Derneği ile neden işbirliği yapma ihtiyacı duyuyor?

İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail KONCUK, son günlerde basında da yer alan bir konuyu meclis gündemine taşıdı. Milli Eğitim Bakanlığı, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, ÖNDER ve Deniz Feneri Derneği arasında imzalanan protokol kapsamında hayata geçirilen “İyilik Okulu Projesi” yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi iyilik kavramlarının gençlere anlatıldığı proje hayata geçirilmiştir diyerek konu ile ilgili Meclis Araştırması ve Soru Önergesi verdiğini belirtti.

KONCUK, “Deniz Feneri Derneği Yönetim Vekili Recep Koçak, yaptığı konuşmada, “Dünyada yoksulluk, açlık ve susuzluk çeken coğrafyalarda yaşananları anlatarak, genç yüreklerin bu konuda bilinçlenmesini istiyoruz. Öğrencilerimize iyilik kumbarası ve iyilik günlüğü veriyoruz. Kumbaralarında topladıkları bağışlarla mazlum coğrafyalarda yaşayan kardeşlerine küçükte olsa bir katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşamaları bizim de en büyük sevincimiz oluyor. Projenin bir ayağı olarak okullarımızın seçtiği bir grup öğrencinin Deniz Feneri Derneğini ziyaretini sağlayarak yardım hazırlıklarını ve İnsani Yardım Lojistik Merkezimizin uygulama alanlarını görmelerini sağlıyoruz.” dediği sözleri basında yer almıştır. KONCUK, buradaki ayrıntıya dikkat çekerek; “Deniz Feneri Derneği Yönetim Vekili Recep Koçak, yaptığı konuşmada, “Öğrencilerimize iyilik kumbarası ve iyilik günlüğü veriyoruz” demiştir. Geçtiğimiz yıllarda Deniz Feneri Derneğinin insanların duygularını istismar edip, topladıkları yardımları nasıl kullandıkları gündemi uzun süre meşgul etmiştir. Bu bilinen bir geçek iken neden Deniz Feneri Derneği ile işbirliği yapılmaktadır? Aynı durumun tekrar yaşanmaması ve öğrencilerin duygularının da istismar edilmemesi için bu projeyi iptal etmeyi düşünüyor musunuz?” diyerek soru önergesinde bu konuya yer verdiğini belirtti.

İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail KONCUK, gündemi meşgul eden, Bakanlık tarafından net cevap verilmeyen bir konuyu da sordum dedi; “Bakanlığınız döneminde vakıf ve derneklerle imzalanan protokollerin sayısını neden açıklamaktan kaçınıyorsunuz? Protokollerin sayısını açıklamamakla hangi kamu yararını gözetiyorsunuz?”