Hoşgeldiniz  
ads

Kılıçdaroğlu, CHP’nin ruhuna Fatiha mı okutacak?

admin | 16 Temmuz 2018 | Köşe Yazıları


admin
yalcin_s_1963@mynet.com

Toplumsal muhalefetin olmadığı yerde bu görevi basın üstlenir. Ekranlara ve gazetelere şöyle bir baktığınızda muhalefet kanadında bir elin parmakları kadar bile ses getirebilecek yayın organı neredeyse yok gibi.
*
Bu koşullarda toplumsal muhalefeti sadece basının üstlenmesinin etkili bir yöntem olması ise neredeyse imkansız gibi. Ayrıca bu ülkede gerçekten ciddi muhalefet yapan yayın organları da var ama şu an basın tek başına bunu yapabilecek konumda değil…
*
Muhalefet sadece siyasi partilerden ibaret değildir. Sivil toplum örgütleri var… Emek örgütlerinden, meslek örgütlerine, gençlik örgütlerine kadar birçok yapılanma var ama şu bir gerçek ki büyük çoğunluk bazı siyasi partilerin ağzına bakıyor.
*
ODTÜ’lü öğrenciler, yıllar önce yayınlanıp beraat etmiş bir karikatür gerekçesiyle tutuklandı. Örneğin ana muhalefet ne yaptı? CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, buna tepki gösterdi. Başka ne oldu? Hiç bir şey…
*
Daha dün vekilleri olan Eren Erdem tutuklandı. CHP ne yaptı? Hiç bir şey! 24 Haziran seçimleri öncesinde mobil veri sistemi kurdular. Veri çalışmadı. O sistemi kuran şirkete gazeteciler gitti, tabela bile yoktu, karşılarına bir ev çıktı.  Bazı haber portalları onlara güvenip seçim günü saatlerce bekledi ve veri akışı sağlanamadı.
*
Partinin Genel başkanlık koltuğunda oturan, Atatürk’ün koltuğunda oturan Kemal Kılaçdaroğlu’na göre, sandıklara sahip çıkılacaktı. Kendi seçmeninin bu kadar umudunu kırdıktan sonra bir de “Başarılıyız” dedi.
*
24 Haziran gecesi, “Erdoğan’ı tebrik ettiniz mi?” sorusuna kameralar önünde “Demokrasiye inanmayan bir insan tebrik edilemez. Yasama yargı ve yürütme organını kendisine bağlayan bir insan tebrik edilemez. Nesini tebrik edeceğim? Bir partinin Genel başkanı olarak mahkemelere hakim tayin ediyor onu mu tebrik edeceğim? Bir diktatörün nesini tebrik edeceğim, nesini kutlayacağım?” diyeceksin ama İlhan Kesici’yi Saray’a gönderip Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik ettireceksin.
*
CHP’yi Allah’ına kadar sağa kaydırdı ama “Parti sağa mı kayıyor?” sorularını, “Yok efendim, yok efendim?” deyip geçiştirdi. Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda iktidarla neredeyse ortak hakeret etti, vekilleri, hatta kendi vekilini bile yem etti.  Vekilken cezaevlerinde kim yatıyorsa onun da vebali var bunda. Savaş karşıtı bir tavır bile ortaya koyamadı.
*
Ve hep yenilgi, hep hüsran, umutsuzluk büyüdü gittikçe… İnsanlar artık sizinle yola çıkmaktan korkuyor. Size güven duymuyor. İnsanlarda artık, “Bunlarla yola çıkan yolda kalır” algısı hakim. İnsanlar, sizlerin, partinin, ülkenin uğruna mücadele ettiklerinde yalnız bırakılacağını düşünüyor. Partinizin en önemli adamları pisliğin üstünde oturuyor. Genel başkan yardımcınızın iktidar belediyesiyle ihale rezilliği hala konuşuluyor. Başka genel başkan yardımcınız gelip Adana’da otel odalarında pazarlığa oturuyor. Aslında herkes her şeyi biliyor ve siz de biliyorsunuz ama ısrarla o koltuğu terk etmiyorsunuz. Bir Genel başkan yardımcısına, bir il, ilçe başkanına laf geçirmekten acizsiniz. Ya da “Ben konuşayım da siz bildiğinizi yapın” mesajı veriyorsunuz
KILIÇDAROĞLU’NUN SÜLALESİNE SÖVMEDİĞİ KALDI, YEĞENİNİ İŞE ALDI
Adana’da, bir belediye başkanının neredeyse sizin sülalenize açık açık sövmediği kalmış yandaş basın temsilcisinin yeğenini işe almasına, onla buluşmalarına, şu kentte ırkçılık, mezhepçilik üzerinden politika yapılmasına sessiz kalışınızı herkes gördü ve kentte hüsrana uğradınız bu yüzden. İlle de gitmemekte kararlıysanız, etrafınızı temizleyin. Eğer bir projeyseniz, biraz daha kalmak, biraz daha bunca rezalete, çürümeye, yozlaşmaya sessiz kalmaksa derdiniz, biraz daha parti dibe vursun istiyorsanız, sizi ne o delege avcısı, örgüt terminatörü belediye başkanlarınız, ne etrafınız, ne de vekillik, meclis üyeliği, belediye başkan adaylığı, iş, ihale sözü verdikleriniz kurtaramaz. Bu vebal de sizi iflah etmez. Ama bilin ki gideceksiniz. Etrafında böcek sürüsü yaratıp, destan yazdığı şaklabanlığıyla milletin aklıyla alay eden başkanlarınızla, belediyelere başka illerden işçi devşirenlerinizle, gövdesi CHP’de, beyni sağda olan yakınınızdakilerle, ihalecilerinizle, pazarlıkçı, ‘Ben ne olacağım?’ derdine düşmüş delegelerinizden örgüt yöneticilerine kadar hepiniz gideceksiniz. Farz edelim ki gitmediniz. O zaman bu partinin ruhuna El Fatiha! Yine de böyle düşünmemek gerek. Size ve etrafınıza bu partiye Fatiha okutmazlar bilesiniz.
Share
,
688 Kez Görüntülendi.
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

© 2017 Gerçek Adana Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.