Tarım sektörünün Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payı 2002
yılında %10,2 iken 2021 yılında %5,5 oranına düştü.
Tarım sektörü 2002 yılında %8,7 büyüme gerçekleştirirken
2021 yılına %2,2 oranında küçülme,
2022 yılının ilk çeyreğinde %1,5, ikinci çeyreğinde %2,9 küçülme yaşarken
üçüncü çeyrekte %1,1 oranında büyüme kaydetti.
Tarım sektörü bu yılın ilk 3 çeyreğin 2’sinde küçülme yaşadı.
İlk üççeyrekte tarım sektörü %1,1 oranında küçülme yaşadı.
Tarım sektörü AKP döneminde (2003-2021) ortalama 2,6 oranında büyüdü.
Tarımsal hasıla 2002 yılında 23,6 milyar dolar iken 2010 yılında 69,8 milyar
dolara kadar çıkan hasıla 2021 yılında 44,5 milyar dolara düştü.
Türkiye daha önce tarımsal hasılada Avrupa’da 1. iken 2021 yılında
Avrupa’da Fransa’nın ardından 2’inci, dünyada 10’uncu sıradan 14’üncü
sıraya düştü.
Merkezi yönetim bütçesinden tarımsal Ar-Ge faaliyetleri için ödenek oranı
2008 yılında 2,82,
2009 yılında 3,58 iken
2022 yılında bu oran %0,55’e düştü.
Tarım Kanun 21. maddesine göre “Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi
millî hasılanın yüzde birinden az olamaz” amir hükmüne rağmen AKP
döneminde tarımsal desteklemeler milli hasılanın binde 29 ile binde 63
arasında uygulandı. Uygulandığı 2007 yılından bugüne kadar en düşük binde
29 oranı 2023 bütçesinde uygulandı.
Tarım Kanunun 21. maddesine göre çiftçilerimizin alacağı tutar 455 milyar
348 milyon liraya çıktı.
Merkezi yönetim bütçe giderleri içinde tarımsal desteklemelerin payı
2002 yılında %1,6 iken
2023 yılında bu oran %1,2’ye düştü.
2002 yılından sonraki en kötü pay ayrılan yıl oldu.
2002 yılında çiftçilerin bankalara borcu 2,4 milyar lira iken Kasım 2022
döneminde 298 milyar liraya çıktı.
Çiftçi başına borç 122 kat arttı.
Çiftçi Başına borç 137 bin lira oldu.
Çiftçilerin 2021 Kasım ayında bankalara olan borcu 161,9 milyar lira iken
%84 artışla Kasım 2022 döneminde 298,2 milyar liraya ulaştı. Çiftçiler sadece
bir yılda 136 milyar yeni kredi kullandı.
2002 yılında çiftçilerin bankalara olan borcun tarımsal üretim değerine
oranı %5 iken 2021 yılında bu oran %31’e çıktı.
2002 yılında tarım sektörünün istihdam içindeki payı %34,9 iken 2021
yılında %17,2’ye düştü. 2022 yılında %17,6 oranında gerçekleşmesi
bekleniyor.
2002 yılında tarım sektöründe çalışan sayısı 7 milyon 458 bin kişi iken
2021 yılında 4 milyon 948 bin kişiye düştü. Son 19 yılda çalışan sayısı 2
milyon 510 bin kişi işinden oldu.
Tarım Bağ-Kur’lu sayısı 2002 yılında 900 bin 691 kişi iken Ekim 2022’de
%46 azalışla 487 bin 465 kişiye düştü.
Tarım Bağ-Kur’lu 2002 yılında brüt asgari ücretin %16’sı kadar prim
öderken bu tutar 2022 yılında %33’e, 2023 yılında %41’e çıktı.
2
Tarımda çalışan sigortalı sayısı 2002 yılında 149 bin 163 kişi iken Ekim
2022’de %83 azalışla 25 bin 333 kişiye düştü.
2002 yılında tarım alanlarımız 41 milyon 196 bin hektar iken 2021 yılında
38 milyon 63 bin hektara düştü. Son 19 yılda 3 milyon 133 bin hektar tarım
alanı üretimden çıktı.
2003 yılında Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 765 bin 287
işletme iken 2022 yılında 2 milyon 176 bin 551 işletmeye düştü. Son 18 yılda
588 bin 736 çiftçi üretimden çıktı.
AKP parti döneminde tarım sektöründe yapılan özelleştirmeler ise;
Gübre Fabrikaları 267 milyon dolara (266.949.733),
Et ve Balık Kurumuna ait Manisa Kombinası 1 milyon 260 bin dolara,
Tekel’e ait fabrika ve işletmeler 2,3 milyar dolara (2.303.119.093),
Gıda işletmeleri 4,2 milyon dolara (4.219.488),
Sümerbank’a ait işletmeler 143 milyon dolara (142.725.000),
10 şeker fabrikası ve 3 şeker fabrikasının hisseleri 753 milyon dolara
(752.715.972),
İki traktör işletmesi 29 milyon 500 bin dolara,
Toplamda 3,5 milyar dolarlık (3.500.489.286) özelleştirme yapıldı.
AKP’nin yurt dışı maceraları;
Dönemin bakanları Mehdi Eker ile başlayıp, Bekir Pakdemirli ile devam
eden Sudan’da 78 milyon dekar arazi kiralama işi,
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Nijer’de 10 milyon dönüm arazi
kiralayarak yem bitkisi üretme işi,
Son olarak yeni Bakan Vahit Kirişci’nin Venezuela’da 4 milyon dekar arazi
kiralama işi
Üç ülkeden kiralanmak istenen araziler, ülkemiz tarım arazilerin yarısına yakındır.
Çiftçilere Elektrikli Traktör Vaadi Yalan Oldu
Ankara Polatlı’da TİGEM’in 69. Hasat Şenliğinde dönemin bakanı Bekir Pakdemirli ve
AKP Genel başkanı Erdoğan tarafından 25 Temmuz 2019 tarihinde “TÜRKİYE’NİN
İLK MİLLİ VE YERLİ ELEKTRİKLİ TRAKTÖRÜ” lansmanı ile tanıtımı yapılmıştı.
O günün yaz sıcağında paçaları toz olmasın diye diz altına kadar uzanan galoş
giymişti.
Yeni gelen bakan Vahit Kirişci 28 Haziran 2022 tarihinde Habertürk kanalında yaptığı
açıklamada “Daha önceden Bakanlık bunu bir proje olarak gündeme getirmiş.
Ama su anda benim ilgi alanımda olan bir konu değil. Çünkü TOGG’u üreten
otomobil üreten Özel Girişim yarın bir gün traktörü de istediğinde üretir.
Prototip olarak var ama seri üretim konusunda bende bir bilgi yok” cevabını
verdi.
AKP döneminde tarımsal üretim için yapılan tarımsal girdi ithalatı ise;
81 milyon ton gübre ithalatına 25 milyar dolar,
60 milyon litre mazot ithalatına 40 milyar dolar,
153 milyon ton yem ithalatına 70 milyar dolar
873 bin ton zirai ilaç ithalatına 6 milyar dolar,
3
900 bin ton tohum ithalatına 4 milyar dolar
Bu beş kalem tarımsal girdi ithalatına toplamda 145 milyar dolar ödeme yapıldı.
Tarımsal ürün ithalatlarına devasa paralar ödendi.
Bunlardan bazıları;
17 milyon ton pamuk ithalatına 29 milyar dolar
88 milyon ton buğday ithalatına 24 milyar dolar,
13 milyon ton ayçiçeği ithalatına 7 milyar dolar,
4,9 milyon ton mercimek ithalatına 3,3 milyar dolar,
1,9 milyon ton şeker ithalatına 1 milyar dolar (Bu yılın ilk 10 ayında 553 bin
ton şeker ithalatına 404 milyon dolar ödenerek Cumhuriyet döneminin ithalat
rekoru kırıldı)
AKP soframızdaki ekmeği, yemekteki yağı, çayımızdaki şekeri ithal hale getirdi.
Bitkisel Ürün İthal Eden AKP, Canlı Hayvan ve Et de İthal Etti.
5,7 milyon büyükbaş hayvan ithalatına 7,5 milyar dolar,
3,1 milyon küçükbaş hayvan ithalatına 380 milyon dolar ve
303 bin ton kırmızı et ithalatına 1,4 milyon dolar (1 milyon büyükbaş
hayvan yapar) döviz ödendi.
Toplamda canlı hayvan ve et ithalatına 9,4 milyar dolar ödeme yapıldı.
Bu ithalatlar ülkemizde hayvancılığımızın can çekişmesine neden oldu. Bugün süt
üreticisi sütünü satamamaktan, besici kesime gelmiş hayvanını ucuza satmaktan
şikâyetçidir.
Ülkemizin AKP döneminde tarım dış ticareti ise;
AKP döneminde 97 milyar dolarlık ihracata karşın 139 milyar dolarlık ithalat yapıldı.
Ülkenin 42 milyar dolar dövizi yabancı şirket ve çiftçilere ödendi.
Gıda Enflasyonunda Avrupa ve OECD Ülkeleri İçinde Birinciyiz
Ülkemiz tüm bunların sonucunda gıda enflasyonunda rekorlar kırmaktadır.
Kasım ayı gıda enflasyonu yıllık %77,87 olarak gerçekleşti.
Bu gıda enflasyonu oranı ile
Avrupa ve OECD ülkeleri içinde 1.,
Dünyada 4. sıradayız.
Savaş halindeki iki ülkede Kasım ayı gıda enflasyonu ise;
Rusya’da %11,1
Ukrayna’da %35,1
Ülke olarak bu iki ülkeden ithalat yapmazsak soframızda ekmeğimiz, yemekte
yağımız olmayacak. Adına tahıl koridoru dedikleri ithalat koridorunda bugüne kadar
Türkiye 2,2 milyon ton tarımsal ürün ithalat etti. Bu oran Ukrayna’dan dışarı çıkan
16,9 milyon ton ürünün %13’üne denk gelmektedir.